Gülperi bir yandan sevdiği adamın hayatıyla ilgili endişelenirken bir yandan da oğlunun hapse düşmesini önlemeye çalışır.
Kadir Hasan’ın silahından çıkan kurşunla yaralanır, hastanede ölüm kalım mücadelesi vermeye başlar. Gülperi bir yandan sevdiği adamın hayatıyla ilgili endişelenirken bir yandan da oğlunun hapse düşmesini önlemeye çalışır. Hasan ise kendini suçlu hisseder ve vicdan azabını polise teslim olarak hafifletmek ister. Gülperi oğlunu korumak için dünyada aklına gelmeyecek şeyleri yapar, doğrulukla annelik arasında bocalar, Hasan’ı kendi elleriyle dedesi Yakup’a emanet etmek zorunda kalır.
Hasan annesinin sevdiği adamı, sevdiği kızın babasını vurduğu için kendisini affedemiyordur. Konaktan kaçıp gerçekleri itiraf etmeyi kafasına koymuştur.
Artemis babasının vurulmasıyla perişan olur. Suna olanlardan Gülperi’yi suçlayıp canından bezdirir. Şeyma ise Gülperi’nin polise verdiği ifadeden ve Hasan’ın ortada olmamasından şüphelenip işin peşine düşer ve eline Gülperi’nin aleyhine kullanabileceği büyük bir koz geçer.
Herkes umutla Kadir’in ameliyatının sonuçlanmasını bekler. Amerika’da eğitim görmüş Türkiye’nin en iyi genç cerrahlarından biri şanslarına ameliyata girecek ve yüzleri güldürecektir. Ama bu cerrah Hasan ve Bedriye’nin bambaşka bir şekilde tanıştığı süpriz bir kişidir. Bedriye’yi felakete götürecek olayların başlangıcı da bu tesadüf olacaktır.
Kadir kendine gelir gelmez Hasan’ın teslim olacağını öğrenir ve onu engellemek için Gülperi’yle birlikte harekete geçer. Gülperi Kadir sayesinde hem oğlunu vazgeçirmeyi başarır hem de bir türlü peşini bırakmayan Eyüp’ten korkmadığını ona gösterir.
Gülperi, uzun zaman sonra çocuklarıyla ve sevdiği adamla bir arada, gerçek bir aile olmayı başardıkları mutlu bir gece yaşarken, Eyüp’ün ve Şeyma’nın, bu mutluluğu bozacağı bir sabaha uyanacağından habersizdir.