SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Aziz'de 'Handan' karakterini canlandıran usta oyuncu Ayten Soykök, hem diziyi hem de merak edilenlerini anlattı. Soykök, geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Fatma Girik ile ilgili de konuştu.
SHOW TV'nin sevilen dizisi 'Aziz'de 'Handan' karakterini canlandıran usta oyuncu Ayten Soykök, hem diziyi hem de merak edilenlerini anlattı. Soykök, geçtiğimiz hafta kaybettiğimiz Fatma Girik ile ilgili de konuştu.
'Aziz'den gelen teklifi kabul etmenizde en önemli etkenler nelerdi, senaryoyu okuduğunuzda ilk ne hissettiniz?
Öncelikle senaryoyu çok beğendim. Senaryoda beni etkileyen şeylerin başında bir yanda Antakya’nın kurtuluş hikâyesi, bir yandan da müthiş bir aşk hikayesi var. Antakya’nın kurtuluşuna kavuşmasını izlerken bir yanımız da aşkların buluşmasını izliyor ve arzuluyoruz. Bu iki duygu da çok güçlü.
Kötü bir karakteri canlandırıyorsunuz. Rol gereği içinde bulunduğunuz durumu nasıl tasvir edebilirsiniz?
Ben bir profesyonelim bir karaktere iyi ya da kötü deme şansım yok diye düşünüyorum. Ben karakteri oynarken onu kurgularken (Handan) onun motivasyonu üzerinden bakmaya çalışıyorum. Handan’ın kendisini göre bir motivasyonu var. Parasız kalmaktan ve konfor alanını değiştirmekten çok korkuyor bence. Ne pahasına olursa olsun bildiği hayatta kalmak istiyor. Onun için başkaları tarafından onaylanmanın ve sevilmenin bir önemi yok. O kendi yaşam standartlarında kalsın ona yeterli geliyor. O güçlü olmak istiyor.
Pek çok insan 'çok kötü bir dönemde yaşıyoruz' diyor. Siz ne düşünüyorsunuz?
Ben yaşadığım dönemi seviyorum. Hatta daha geç doğmayı isterdim. Gelişmiş dünyayı seviyorum. Bilimin olanaklarına yetişmiş olmaktan dolayı şanslı olduğumu düşünüyorum. İleride kim bilir neler olacak. Kaçırmak istemezdim doğrusu. Belki trafiksiz bir hayat, belki uçan arabalar, belki ışınlanma vb... (Gülüyor)
Dönem dizilerinde rol almanız size ne hissettiriyor?
Güzel bir duygusu var. Dönem dizisinde oynamak zamanda yolculuk yapmak gibi geliyor bana. Senin çağında yaşamayan bir karakteri o dönemin koşullarına göre anlamaya empati kurmaya çalışıyorsun. Giydiği kıyafetler farklı. O kıyafetlerle şimdi bu zamanda yaşamak biraz zorlayıcı olabilirdi. O dönemin ritmi ile bu dönemin ritmi çok farklı. O kıyafetlerle metroya yetişmeye çalışmak gerçekten zor olurmuş.
Dizi 1930'larda teknolojiden uzak bir dönemde geçiyor. O dönemde yaşamak ister miydiniz?
İstemezdim. Gelişmiş teknolojiyi merak ediyorum. Teknoloji beni heyecanlandırıyor. Dünyaya daha geç gelmeyi isterdim. Mesela uzaya yaz tatiline gideceğini… Belki şimdi hayal edemiyoruz ama belki de gidilecek. (Gülüyor)
Dizinin reytingleri oldukça iyi. Sizce yapımda seyirci aradığı neydi buldu?
'Aziz' bir kahraman. Kahramanımız yolculuğuna hedefine giderken sürekli engeller aşması gerekiyor. O da seyirciyi heyecanlandırıyor bence. Kahramanımız hedefine giderken her zaman ahlaklı, kendi çıkarlarını ön planda tutmayan şahane bir insan. Seyirci 'Aziz’in hak ettiği hayatı yaşamasını istiyor bence. 'Aziz' ile empati kurdu. 'Aziz' hem Hatay’ın kurtuluşunda yüce bir görev üstleniyor hem de zorlu aşk macerası yaşıyor.
Geçtiğimiz hafta Fatma Girik'i kaybettik. Son paylaşımız da onunla ilgili... O fotoğrafın hikâyesini ve duygularını öğrenebilir miyiz?
Fatma Girik hanımefendiyle Mannheim Film Festivali'nde beraberdik. Ellerimden tutup söylediklerini hiç unutmadım. Işığının bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da mesleğimizin tüm kuşakların aydınlatmaya devam edeceğinden eminim.
Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? 'Yıldız fabrikası' denilen Müjdat Gezen Sanat Merkezi'nde eğitim görmüşsünüz...
Oyuncu olmak planladığım bir şey değildi. Tesadüf diyelim… Mesleğim beni buldu diyebilirim. Çünkü başta bu işi yapmamak için direndim. Mimar olmak istiyordum. Ama tiyatro ile tanışınca çok sevdim. İşte o ünlü sahne tozunu yuttum. O toz beni Müjdat Gezen Sanat Okulu’na kadar savurdu. Ankara’dan geldim sınavlarına girdim. Şahane bir öğrenciliğim oldu. Hayatımın en mutlu en güzel zamanlarından diyebilirim. Teşekkürler Müjdat Gezen Sanat Merkezi. Bu arada da Füsun Demirel benim okuldan sahne hocalarımdan bir tanesiydi. Şimdi onunla karşılıklı oynadığım için de çok mutluyum.
Pek çok dizi ve filmde rol aldınız. Kamera arkasında yaşayıp da unutamadığınız bir anınız var mı?
Öyle bariz ilgi çekecek bir anım yok aslında…
Aşk desek? Nasıl tanımlarsınız...
Kedim var ismi 'Aşk'. Aşka inanmam Aşksız da kalmam. (Gülüyor)
Setten arta kalan zamanlarınızda neler yapıyorsunuz?
Yüzmek, kitap okumak ve kahve içmek, arkadaşlarımla vakit geçirmek ve seyahat etmeği çok severim.
Gelecekle ilgili hayalleriniz neler?
Gelecekle ilgili birkaç planım var ama söylemem. Çünkü geçenlerde bir yazı okudum. Gerçekleşmesini istiyorsanız planlarınızdan bahsetmeyin diyor. (Gülüyor)