Keşke Hiç Büyümeseydik 3. Bölümünde; Hulusi vefat edeli haftalar olmuş, herkes rutin hayatlarına geri dönmüştür. Sadece Ufuk, Serpil ve Sadık’ın hissettikleri pişmanlıklar devam etmektedir. Kalabalık dağılıp evde kimse kalmayınca Serpil babasının son günlerdeki yalnızlığını daha fazla anlamış ama iş işten geçmiştir. Şimdi sadece ‘Keşke daha fazla vakit geçirseydim’ duygusu içini kaplamıştır. Ufuk ve Sadık arasındaki gerilim ise gün geçtikçe daha da tırmanmaktadır. Serpil’in çabaları iki kardeş arasında buzları eritecek mi, yoksa daha da mı içinden çıkılmayacak hale sokacak merak konusudur. Bütün bu gerilimin yanında babalarının yıllardır gözü gibi baktığı, bakım ve tamirini ihmal etmediği guguklu saat ortada yoktur. Cenaze telaşı ile duvardaki yerinde olmadığını fark etmeyen çocuklar, şimdi nereye kaybolduğunu merak etmişlerdir. Hulusi’nin o saati satmayacağından emin, ama nerede olduğundan habersizdirler. Serpil evi aramaya başlar. Maddi değerini duyan Damat Ferdi’nin ise gözleri büyümüştür. Kimse fark etmeden saati bulmaya çalışan Ferdi, guguklu saati soruşturur. Bu sırada Necati abinin eşleri Gül ve Ayten ise evin satılması hususunda kendi planlarını hayata geçirmektedirler. Ayten oğlu Jr. Hulusi’yi yanına çekmeye çalışırken, Gül ise mirastaki hakkını hukuki yollarla aramayı seçmiştir. Dava açmak için hazırlık yapar. Çocukken neşe dolu olan hayatlarına büyüdükçe çeşitli sorunlar ekleyen kardeşler şimdi kendi kabuklarının içine çekilmiş, sorunlarını bile paylaşamayacak hale gelmiştirler. Çocukluk anılarında hatırladıkları, o mutlu, neşe dolu aileden zaman aktıkça geriye bu sorunlu bu üç kardeş kalmıştır. Şimdi anılarındaki o eski hallerine geri dönebilecekler mi, yoksa her şeyden vazgeçip Handırı Apartmanı’nı bir moloz yığınına mı çevireceklerdir?