Meleklerin Aşkı'nın 8. Bölümü'nde; Yağmur’la Melek’in kendilerini başkahramanı olarak buldukları masal mutlu sonla bitecekken Necmettin yüzünden yarım kalmıştır. Ama bu temsil, Melek’le Yağmur’un aralarındaki görünmeyen buzların bir nebze de olsa erimesine yardımcı olmuştur. Melek hala eve dönmemiştir. Ama türlü bahanelerle evin yolunu tutmakta, Yağmur’u görmenin yollarını aramaktadır. Rukiye de bu durumun farkındadır. İki genç birbirlerine âşıklardır fakat tek engel Deniz’dir. Rukiye ilk defa Deniz’i aradan çıkarmak için bu kadar kararlıdır. Çeşitli aşamalardan oluşan planını devreye sokar. Rukiye önce Deniz’le Melek’in arasını açmaya, Deniz’i doldurmaya çalışır. Ama Deniz, Melek’i o kadar sevmektedir ki asla Melek’in aleyhine bir şey düşünmez. Rukiye, bu ilişkiyi içten çökertemeyeceğini anlayınca dış faktörleri devreye sokar. Deniz’in annesini, kendi evlerine çağırır. Ona, Yağmur’u gösterecek, kızının ne kadar yanlış bir yolda olduğunu anlatacaktır. Fakat bu da tutmaz. Kadın, Yağmur’a bayılmıştır. Bu durumda geriye yalnızca tek bir seçenek kalmıştır. Rukiye, son kozunu devreye sokar. Gençler, kimsesiz çocuklara unutamayacakları bir bayram yaşatmış, soluğu evde almışlardır. Rukiye ise tabi ki bu sırada yapmıştır yapacağını. Deniz, Melek’le Yağmur’u karşısına alıp aralarından çekildiğini söyler. İki âşık, aralarındaki sis perdesi ortadan kalkınca birbirlerini görmeye başlayacaklar mıdır?